14.3 C
İstanbul
Salı, Nisan 23, 2024

Bir Trafik Cahili – Emre Kongar

Motosikletli terörü önlenmelidir! yazısını yazan Emre Kongar’a

Bir trafik cahili olarak bulduğum Emre Kongar’ın yazdıklarına karşı aşağıda Zafer Fatih Özsoy’un yazısını facebook’ta gördüm paylaşıyorum. Ayrıca eklemek istediğim ufak birşey var, yazarların yaşlı, bilgili ama oldukça tek taraflı düşüneni de olurmuş, öğrenmiş olduk.

Motorcusunuz..

Arabaların arasına park ediyorsunuz, hakkımız olan yere, çarpıyorlar, itip kakıyorlar, çek şunu, park edeceğim diyorlar, kaldırıma bir köşeye koyuyorsunuz, şikayet edip terörist diyorlar.

Kuryesin..

Herkes acele etmenizi istiyor, yemek sıcak gelmezse hem müşteriden hem de patrondan azar işitiyorsun, üzülüyorsun. İşten kovulmayayım, ailemin nafakasından olmayayım diyorsun, susuyorsun.

Trafikte, hakkın olan şeritte gidiyorsun, arkada telefonuyla oynayan, sosyal medyasına bakan dikkatsiz şöför sana çarpıyor, iki aracın arasında kalıyorsun, kemiklerin kırılıyor, arkadaşların ölüyor, araçların arasında durayım, aralarında ezilmeyeyim diyorsun, suçlanıyorsın. Yolundan gitsene diyorlar, anlatamıyorsun.

Size çarpmasına ramak kalmış araç yanınızdan sıyrılıp geçiyor!

Motosikletçisin, dengede gidiyorsun. Sinyal vermeden üstüne kırıyorlar, çarpıyorlar, bariyerlere çarpıp kolun bacağım kopuyor, ölüyorsun. Motorcu işte, hak etti diyorlar. Bitiyorsun.

Emniyet şeridine kaçıyorsun, canını kurtarmaya çalışıyorsun.

Aniden bir halk otobüsü dalıyor şeride, kılpayı kurtuluyorsun, hem yasak kardeşim buradan gitmek, yoldan git diyorlar, ceza yiyorsun…

Kaçacağız ama ne tarafa; çünkü motosiklet küçük araç, doğanın kanunu gibi, büyük balık küçük balığı yutar diyorlar, oradan oraya itip kakıyorlar, kaportan bedenin, biliyorlar, sen kaç, sen çekil, yoksa ezeriz diyorlar, seni korkutunca gülüyor, dalga geçiyorlar, kızıyorsun…

Taş kesilip sağdan sağdan gideyim desen, hadisene diyorlar, bas gaza, kenardan git diyorlar, üstüne kırıyorlar kaçıyorsun. Kaçtıkça kovalıyor sanki trafik canavarları. Oysa ki motosikletçi küçük çocuğudur trafiğin. Çocukları dövüyorlar, hor görüyorlar!

Motorcusunuz..

Yeşil ışıkta geçiyorsunuz.

Kırmızı ışıkta durmuş olan araçların arasından birdenbire, bir araç fırlayıp, sağa dönmek üzere üzerinize geliyor…

Kendinizi zor kurtarıyorsunuz!

Motorcusunuz…

Yağmur yağmış, kaskın içinden baktığın vizör buğulanıyor, önünü zor görüyorsun, kenara çekeyim sileyim diyorsun, müsade etmiyorlar. Yavaşlıyorsun, korna çalıp taciz ediyorlar…

Doğru ya, motorcuysan hep suçlusun…

Sağ tarafınızda, sadece caddeden tekyön girişi olan, çıkışı olmayan sokaktan, ters yönden, hiç bakmadığınız taraftan, bir araba çıkıyor ve üzerinize dönüyor. Altına kalıyorsunuz, şanslıysan birkaç kırıkla kurtuluyor, aylarça çalışamıyorum. Sen sürünürken halini soran yok, aracın sahibi Küçük bir ceza ödeyip kurtuluyor, kaportası da birkaç ezik var bir de senin kan lekelerin.

Kaportası yapılıyor, arabası yıkanıyor, yoluna devam ediyor.. Sen o günün izini ömür boyu taşıyorsun, motorcusun, baştan haksızsın zaten..

Ölmekten, kıl payı kurtuluyorsun, yaşadığına şükrediyorsun.

Motorcusun..

Hava soğuk, elin ayağın buz kesmiş, köprüden geçerken rüzgar sert ediyor, motosikletini yolda tutmaya çalışıyorsun.. Hafif aracın sağa sola savruluyor. Sıcak arabası içinde arkadan yanaşan sürücü ısrarla korna çalıyor, yol istiyor. Düşmemek için sıkı sıkı sarılmışsın motosikletin gidonuna, elini kaldırıp bir dakika müsade et diyemiyorsun. Taciz ediyor, neredeyse dokunacak arkadan. Çünkü yollar onların, sen fazlasın..

Sağdan gidiyorsun, bakmadan yola atlayan yayalara çarpmamak için kendini yere atıyorsun, sürükleniyorsun, hem bedenin, hem motorun hasar alıyor. Suçlu yine sensin, motorcu her zaman suçlu nasıl olsa.

Tüm bunlar yetmezmiş gibi saygı duyduğun bir profesör çıkıyor, bir genelleme yapıyor, herkese terörist diyor. Şaşırmıyorsun. Nasılsa moda oldu genelleme yapmak, rahatça terörist diyebiliyor sana, en cahil adamın veremeyeceği zararı veriyor.

Soruyorsun, hayatında bir kez kullanmış mıdır acaba bunu yazan motosikleti? Cevabı belli, kullanmadı, bilmiyor aslında ne çektiğini. Profesör de olsa, empati yoksa hiç anlamı yoktur diplomaların. Senin için de yok hükmündedir bugüne kadar söyledikleri.

Zafer Fatih Özsoy

Emre Kongar aşağıda tek taraflı tavsiyelerini vermiş

Önlem almak isteyenler için çareler basit:

Motosiklet ehliyeti imtihanı düzgün yapılsın; kurallar hakkındaki bilgiler iyi kontrol edilsin.

Trafik polisi evlatlarımız, motosikletlileri iyi denetlesin.

Yaya ve şoför şikâyetleri dikkate alınsın.

Motosiklet sürücüsü cezaları artırılsın.

Motosiklet sürücüsü kullanan işletmeler (özellikle pizzacılar, lokantacılar), ruhsata bağlansın.

İstihdam ettiği motosikletli hatalarından dolayı işveren de sorumlu tutulsun.

Bakın o zaman bu motosikletli terörü bitiyor mu, bitmiyor mu!

Ya araç terörü, park terörü, saldırı terörü, çarpıp kaçma terörü, çakar lamba terörü, kadınların araçlarına saldırı terörü…

Motosikletler

4 YORUMLAR

  1. OLMADI HOCA, HİÇ OLMADI…

    Emre Kongar hoca saygın bir akademisyendir. Kültür Bakanlığı Müsteşarlığı da yapmıştır. Yani toplumda pek çok karmaşık konuda doğru düşünebileceği ön yargısına sahiptir. Bu bağlamda basit ve yanlış değerlendirmeler yapmayacağı düşünülebilir. Böylesi biri için bu vasıflar oldukça tehlikelidir. Bir gün basit gibi görüp derinlemesine düşünmeden edeceğiniz bir laf, sizin onca kariyerinizi, hakkınızdaki olumlu ön yargıları falan yerle yeksan edebilir. Tıpkı Emre Kongar hocanın “Motosiklet Terörü” başlıklı yazısında olduğu gibi. Kökünü Latince “Terrere” sözcüğünden alan Terör deyimi; “Korkudan dehşete düşmeye neden olma” anlamına gelir. “Trafik terörü” de bu eylemin araçlarla icra edilmesi anlamı taşır. Peki, Trafikte “terör” yaratabilecek kaç türlü araç vardır? Kullanıma bağlı olarak hemen hepsi. Burada anahtar kelime “Kullanıma bağlı” deyişidir. Yani terörü araç değil, sürücü yaratır. Emre Kongar hocanın attığı başlıktan başlayan yanlışları yazının içeriğinde de devam etmektedir. Bir başka değişle kullandığı araç her ne olursa olsun terörü yaratan sürücüyse, bunların içinden sadece motosiklet sürücülerini cımbızlayıp milletin gözüne sokmanın mantığı nedir? Yoktur. Hiç bir mantıklı açıklaması olamaz. Mantıklı açıklaması yoksa nasıl bir izahı olabilir? Ön yargı. Motosikletlere ön yargı. Hatta yargısız “infaz”. Olmadı Hoca olmadı. Bu yaklaşım sana hiç, ama hiç yakışmadı. Emre Hoca’ya bu konuda içlerinde benim ki de dahil pek çok cevabi mesaj gittiğini biliyorum. Hatta motosiklet kullanan akademisyenlerin “bilimsel” sayılabilecek açıklamaları da var. Şimdi; “Emre Hoca” vasıfları taşıyan birinin onca kariyere rağmen yaptığı bu temel yanlıştan dönüp aynı yayın organındaki köşesinden “PARDON” kıvamında bir yazı daha bekliyorum. Bakalım “yanlıştan dönmekte bir erdemdir” sözü Hoca’da hayat bulacak mı??

  2. Sayın kongar hocam bu yazı tek taraflı yazılmış şimdi araba sürücüleride çok doğru araç kullaniyorya kurallara harfiyen riayet ediyorya birkaç kendini bilmez için tüm motorsiklet sürücüleri zan altında birakilamaz yapmayin motorsiklet terörü diye yazdığınız yazi çok düşündürücü anlam vermek mümkün degil ayna nedir bilmeyen sinyal nedir bilmeyen kulağında telefon kurallardan bir haber motosikleti araç yerine koymayan araç sürücülerinide yaz ın hiçbirşey tek taraflı degildir ve tek taraflı bakilamaz motorsiklet bugünün dunyasinda trafik yoğunluğunu azaltmak için avrupada teşvik edilen bir araçtır asla terör ve terör nedeni olamaz motorculara gelene kadar ülkede birçok terör nedeni mevcut bunları dile getirin