18.2 C
İstanbul
Perşembe, Nisan 18, 2024

63.500 duygusal motorcu, ölmekten korkma bunu yaşamamaktan kork…

Hepimiz motorumuza gönül verdik, motoru olmayanlarda var tabiki aramızda, ama en duygusal halimiz motorumuzun yolda kalma anı. Verdiğimiz onca emek, güzelleştirmek için aldığımız aksesuar, haddi bütçemizi zorlasa da cebimizde ne varsa döktüğümüz motosiklet, gönlümüzün tepe noktasında yer alan motosiklet, ayağımızı yerden kesen “ölmekten korkma bunu yaşamamaktan kork” diye sloganlarını paylaştığımız, sahiplendiğimiz manevi varlık motosiklet.

İşte bu kişisel beğenilerimiz doğrultusunda yaptığımız şeylerden aldığımız zevklerin tüketim zevkiyle yer değiştirdiği o düzlükte belli bir süreç hakimdir. Bir motosiklet sahibinin motosikletinde görsel düzenlemeler söz konusu olduğunda ise günümüz normları çerçevesinde motosiklet kullanma sanatında kabul görmüş kuralları kendisine temel alır. Bunun sebebi zaman zaman içerisinde soluduğu kendi yaşam sahasına aitlik hissi ile ilgilidir.

Motosiklet kullanmaya başlayanlar bir süre sonra kullandıkları motosiklet ile kendilerini öyle özdeştirirler ki ona derinlemesine dayanan perspektif bir yaklaşımla yaklaşırlar. Fakat bir motosiklet kullanıcısı bu aşamaya gelene kadar çeşitli yollardan geçer. Bu bahsi geçen yolların başında kişinin yaşam alanı oldukça önemlidir.

Zira motosiklet demek tıpkı eve gelen bir misafire aynı masa da bir tabaklık daha yer açmak gibidir fakat burada dikkat edilmesi gerekilen konu motosiklet bir misafir değil bir yerden sonra hayatınızın bir parçası, evinizin bir bireyi olmaya başlar. Bir motosikletçi ilk motosikleti üzerinede çeşitli modifiyelere gider. Ona öncelikle satın aldığı gibi değil kendi zevkleri doğrultusunda form verir, onu renklendirir ve üzerinde çeşitli modifiyeler yapar.

Bu bir başlangıçtır. Motosiklet kullanıcısı henüz yeni yeni tanımaya başladığı motosikleti üzerinde yaptığı bu değişiklikleri ve oynamaları bir süre sonra başka değişikliklere ve yeniliklere bırakacaktır. Bunun sebebi motosiklet kullanıcısı ile motosiklet arasındaki ilişkinin de aynı orantı da şekillenmesi ile ilişkilidir. Nasıl ki sosyal yaşantınızda yeni birisiyle tanıştığınız vakit hayatınıza büyük oranda etki ediyorsa motosikleti de aynen öyle düşünebilirsiniz.

Belirtmeliyiz ki motosikletler diğer taşıt araçları gibi sadece bir yerden başka bir yere varmak için kullanılan şeyler değildir. Motosiklet sahibi için kendisini içerisinde bulduğu bambaşka ve aynı zamanda etkin olan bir dünyadır. Dolayısıyla onun arızalanması veyahut herhangi bir parçasının zarar görmesi demek sahibi için oldukça duygusal bir şeydir.

Pek tabii, burada bahsi geçen “etki”nin bir yerden başka bir yere ulaşırken yarıyolda kalma hissiyle hiçbir bağlantısı yoktur. Nitekim burada yarıyolda kalan esas olarak motosiklet kullananın motosikletiyle kurduğu duygusal paylaşımda bizzat kendisidir, bu paylaşım elzemdir.

Motosikletler